Ne yazık ki, çoğu zaman hak ettikleri değeri görmekten mahrum bırakılmışlardır. Ancak her büyük dönüşümün, her uyanışın ve her kalkınmanın temelinde yine kadınların fedakârlığı, azmi ve mücadelesi vardır.

Bu bağlamda, şairin de dediği gibi: “Kadınlar insandır, bizler de insanoğlu.” Bu söz, kadınların yalnızca bir birey olarak değil, insanlık onurunun da taşıyıcısı olduğunu hatırlatmaktadır. Kadın hakları, modern bir söylem ya da günümüzün bir gerekliliği değil; İslam’ın, tarihimizin ve medeniyetimizin bizlere emrettiği kadim bir hakikattir.

İslam’da Kadının Yeri

İslam, kadınlara eşsiz bir değer ve saygınlık atfetmiştir. Cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir çağda, Peygamber Efendimiz (sav), kadınları toplumsal hayatta aktif kılmış, onların eğitim almasını teşvik etmiş ve “Cennet, annelerin ayakları altındadır.” buyurarak kadınların toplumdaki konumunu en yüce mertebeye taşımıştır. Hz. Hatice ticaretin içinde güçlü bir kadın olarak yer almış, Hz. Aişe ilmiyle asırlara ışık tutmuştur. Kadınlar İslam toplumunda yalnızca bir anne, eş ya da kız evlat değil; birer ilim insanı, tüccar, yönetici ve toplum önderi olarak da kabul görmüştür.

Toplumun İnşasında Kadın

Bugün gelişmiş toplumların en büyük sırrı, kadınların eğitimli, bilinçli ve güçlü bireyler olarak yetiştirilmesidir. Kadın eğitimi, sadece bir bireyi değil, bütün bir toplumu inşa eden bir süreçtir. Bir kadını eğitmek, bir toplumu eğitmektir. Eğitimli kadın; düşünen, sorgulayan, üreten ve değer inşa eden bir birey olarak ailesine, toplumuna ve ülkesine katkı sağlar.

Ancak ne yazık ki, günümüzde kadınlar hâlâ şiddete, eşitsizliğe ve fırsat adaletsizliğine maruz kalmaktadır. Oysa bir toplumun yükselişi, kadınların güçlenmesiyle mümkündür. Kadınların karar alma mekanizmalarında aktif rol aldığı, iş dünyasında, akademide, sanatta ve siyasette eşit imkânlara sahip olduğu bir toplum, ancak gerçek anlamda adaletli olabilir.

Kadınlar Günü: Bir Kutlama Değil, Bir Farkındalık Çağrısı

Kadınlar Günü, yalnızca çiçek verilerek kutlanacak bir gün değil, kadınların karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek, toplumsal bilinci artırmak ve eşit bir gelecek inşa etmek için bir fırsattır. Bir toplumda kadının değeri, sadece söylemlerle değil; yasalarla, eğitim politikalarıyla, ekonomik fırsatlarla ve en önemlisi zihniyet değişimiyle korunmalı ve desteklenmelidir.

Bugün, kadınların bir gün değil, her gün hak ettikleri değeri gördüğü bir dünya için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, kadın güçlü olursa aile güçlü olur, aile güçlü olursa toplum güçlü olur, toplum güçlü olursa insanlık yükselir. Çünkü kadınlar insandır, bizler de insanoğlu…