Başbakan Yıldırım İzmir'de 9 Eylül Üniversitesi'nin Akademik Açılış Yılı töreninde yaptığı konuşmada "2014 yılında 4 bin 500 kişi dağa çıkmıştı. Bugün ise 400-500 kişi ancak ya çıkmıştır, ya çıkmamıştır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım İzmir'de 9 Eylül Üniversitesi'nin Akademik Açılış Yılı töreninde konuştu. Yıldırım'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
"Bu vatandaş, bu millet varını yoğunu vererek tehditlere karşı hazır olsun diye aldığı uçağı, tanklı bu milletin üzerine acımasız bir şekilde sürerseniz bu millet gereğini yapar. 15 Temmuz'da da bu millet kalbindeki, düşüncesindeki fikri bir kenara bırakarak ay yıldızlı bayrağı aldı, yollara düştü. Çünkü mesele memleket meselesidir, siyasetin önemi yok. Memleket meselesi konu olunca her şey teferruat olur. Ve bir kez daha bu büyük Türk milleti ne kadar asil olduğunu, ne kadar bağımsızlığına düşkün olduğunu gösterdi. Bu alçaklara unutamayacakları bir ders verdi."
"FETÖ terör örgütü birikimini yaptı, sinsice kendini gizleyerek, 40 yıl çalıştı, bekledi ve karşımıza çıktı. "Sevgili gençler niye önlem almadınız?" diyorlar. Güzel bir soru, bir terör örgütüne karşı önlem nasıl alınır? Silah çekerse, huzursuzluk çıkarırsa, toplumu rahatsız ederse, yani adını koyarsanız terör örgütüyle mücadeleniz başlar. Bakın bir üst düzey komutan, yanında taşıdığı 20 yıllık özel kalem, her tarafında evinde, karargahta, ofiste yanında olan adam "Komutanım buraya kadar sizi tutukluyoruz" derse ne yaparsınız?"
Bakın nasıl bir örgütten bahsettiğimi lütfen anlayın. Kapalı, saydam olmayan, ilişkileri net olmayan bir örgütten bahsediyoruz. Amaç uğruna her şeyi mübah sayan, bütün kutsal değerleri yerle bir eden alçak bir örgütten bahsediyoruz. Zaman zaman sizinle omuz omuza namaz kılar, başka yerde farklı bir kılığa girer. Bunun İslam ile, insanlıkla hiçbir alakası yok kimse kusura bakmasın. Bu örgüt, bölücü terör örgütü ve ülkemizin başını ağrıtan tüm şer odaklarıyla mücadelemiz devam edecek.
Okullarda bunlar var, emniyette mensupları var, yargıda mesafe almışlar, STK'larda her alanda müthiş bir yol aldıklarını düşünüyorlar, daha ne kaldı?
Düdüğü çalalım ve ihtilali yapalım. Çıktılar meydana fakat bir şeyi unuttular. Halkı unuttular halkı. Halkın gücü, tankın gücünü yenmiştir. Cuntacılar contayı yakmıştır ve millet bir kez daha ecdadından aldığı bu bayrağı daha da yükseklere çıkararak dalgalandırmıştır. Onun için bu aziz milletle her zaman gurur duyacağız.
"Gençler Yüksekova havaalanını yaparken 99 kere PKK terör örgütü şantiyeyi bastı makineleri yaktı. İnatla karşı çıktılar, biz de inatla yapmak için kararlılığımızı sürdürdük. Oraya hizmet götürmeye çalışıyoruz, o hizmeti engelliyorlar. Nedeni belli, millet duymasın istiyorlar."
"Okul yok, doktor yok, iş yok, fabrika yok, bunları kullanarak bölücü terör faaliyetlerine lojistik destek sağlayacaklar. Bu mazeretleri de elinde alınca hırçınlaşıyor sağa sola saldırıyorlar. 2014 yılında 4 bin 500 kişi dağa çıkmıştı. Bugün ise 400-500 kişi ancak ya çıkmıştır, ya çıkmamıştır."
Bölücü terörle mücadelemiz ve operasyonlarımız bütün hızıyla devam ediyor. Vatandaşlarımızın hayatına kast eden bütün bu faaliyetler sona erinceye kadar, her bir vatandaşımızın yurdun dört bir köşesine rahatlıkla seyahat edeceği güne kadar bu mücadele sonuna kadar sürecek. Değerlerimizi birer birer yok eden bu alçak FETO terör örgütüne mücadelemiz de sürecek.
Bir mağdurluk edebiyatı tutturdular gidiyorlar. Peki, bu darbeyi yapanlar mağdur da darbeden hayatını kaybedenler, geleceği karartılmaya çalışılan millet mağdur değil mi? Bu ne biçim iştir, asıl mağdur millettir. Milletin psikolojisi bozuldu. Ülkenin bütün değerlerini yerle bir ettiler. Dünyaya karşı görünümünü ne hale getirdiler. Bunların sorumlularına hesabı sorulmayacak mı, zamanı mı avukatlığa savunmak. Darbecilere cesaret vermek, yeni bir darbe arayışına onları sokmak bu ülkeye hizmet değildir, vatanseverlik hiç değildir."